24 Ağustos 2012 Cuma

Şafak Türküsü

"ne garip duygu şu ölmek öptüğüm kızlar geliyor aklıma bir açıklaması vardır elbet giderken dar ağacına " demiş nevzat çelik ve ahmet kaya da bunu şarkılaştırmış. şafak türküsünü bilmeyeniniz yoktur sanırım ki. az önce şişeme su doldururken bu geçti içimden. aslında hiç depresif değilim zaman zaman bu şiirin belirli dörtlükleri gelir zihnimi kolaçan eder ve gider. bir de şu geldi aklıma damar arbesk olan ibrahim tatlıses in yeter ki sen ben affet sevgilim. zihnimde ibrahim tatlıses bu şarkıyı nağmeli nağmeli söyleyip duruyor. bu ne yaman çelişki değil mi ? bir yanda arabesk bir yanda özgün müzik . sanırım ben ruhunda çelişkileri barındıran obsesif komplisif biriyim. zaman zaman da prozac kullanıyorum zaten. s. ilk başlarda buna çok kızıyordu hatta ben 6 ay falan bu gerçeği herkesden sakladım ama sonra yağmurlu bir günde itiraf ettim. sonra s de kullanmak istedi ama ona izin vermedim. biliyomusunuz blog takipçilerim burada pek türkü dinleyen yok. nasıl bir duygudur bu yalnızlık bilemezsiniz. onlar aralarında sevdikleri şarkıları paylaşıyor ama benim sevdiğim türküleri paylaşacağım kimsem yok. son verirken şafak türküsünde beni etkileyen dizelerle son vereyim "geride masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem bağışla beni güzel annem oğul tadında bir türkü veremedim diye kızma bana elleri değsin istemedim gözleri değsin istemedim ağlayıp koklayacaktım belki bir ömür taşıyacaktım koynunda " yazan ; pembe dinazor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder