23 Ağustos 2012 Perşembe

Gizemli Hikayeler Serisi-3

Tam S.'ye seslenecekken omzumda bir el hissettim. Kafamı kaldırıp yukarı baktım. Bu hiç beklemediğim birisydi. Ayşe Hanım'dı. Benden kıbrıs için ödeme girmemi istiyordu. Ona şuan biraz işimin olduğunu birazdan gireceğimi söyleyip başımdan gönderdim.Bu sırada siyahlı adama bakmak istedim ama ortadan kaybolmuştu. Bütün bu olanlara anlam veremiyordum. Kızlar müzik dinlemeye devam ediyorlardı. Oturduğum yerden kalkıp önce asansörlerin olduğu kısma sonra ofisin arka tarafına yöneldim. O adamı gördüğüme emindim. Fakat nereye kaybolmuştu? Yoksa bütün bunlar bir rüya mıydı? Hayır hayır bir rüya değildi. Tam olarak ofisteydik ve sıradan bir gün yaşıyorduk. O sabah işe geç kalmış hatta bilgisayarımı evde unutmuş apartmanının merdivenlerinde farkedip geri dönmüştüm. Bütün bunlar yaşanmıştı. Biraz sakinleşip makinadan bir kahve almak istedim. Kahvemi bekleyip insanları incelerken garip tiz bir ses duydum. TİLAYLON.Arkama baktım.Kimse yoktu. Mert'e baktım. o değildi konuşan. Tanrı aşkına Tilaylon da neydi? Ne demekti? Masama dönüp internete girdim. Tilaylon yazdım ancak hiç bir sonuç çıkmadı. Bunları anlatmak için S.'ye seslendim. Şuan işi olduğunu ona iki dakika vermemi söyledi. Ama bilmiyordu ki iki dakika sonra çok geç olacaktı. Çünkü google'a tilaylon yazdığım an birilerinin, hem de çok ciddi birinin bilgisayarına bir tür sinyal gitmişti. Ama ben bunu henüz bilmiyordum. Sonra birden ekranımda herşey silinmeye başladı. Bütün klasörlerim dosyalarım teker teker siliniyordu. Ve ben hiç birşey yapamıyordum. Bütün herşey saniyeler içinde silindikten sonra ekranımda bir yazı çıktı. Bilgisayarımın ekranını kapattım. Ve ofisi terketmek üzere çantamı aldım. S. kulaklıklarını çıkarıp arkamdan bağırdı. Nereye gittiğimi sordu. Ona dedim ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder