Hayat bazen çok zor sevgili blogseverler...
Bir yere alışmaya çalışmak, oraya kendini ait hissetmek... Uyum sağlamak,
sivrilmemek, susmak...
Saatlerimizi para karşılığı sattığımız yerde mutlu olmaya çalışmak da zor
bazen ki aslında insan en küçük şeyle mutlu olabilir diye düşünürüm hep.
Evet biraz dağıldık, biraz mı resmen dağıldık... Ayrı yerlerde ayrı
kişilerle muhattabız çoğu zaman artık. Ama sabah kahvaltılarımız, geyiklerimiz
tam gaz devam; tüm iletişim yolları gerektiği zaman kullanılmaya devam ediyor. Masa
aslında toplayıcı bir unsur sadece, etrafında oturduğumuz. Yani bir araç
aslında tıpkı bu blog gibi J
Neyse gelelim asıl meselemize “insan” olabilmek ne kadar önemli bir hal
bunu bir kere daha hatırlattı bana şu birkaç haftada yaşadıklarım. Kişi kendinden
bilir ya hep işi ve çoğunlukla eğer içi hala iyi ve temizse öyle sanar ya
karşısındakini, öyle değil aslında. Bu tabii ki yeni bir öğreti değil benim
için. Ama bazen insan inanmak ister filan ya, inanmamalı da zaten, ama... Hep bi ama var işte hayatımızda.
Kabul etmek, razı gelmek çok zor olmuyor mu çoğu zaman... İşte o
hallerdeyim şu ara.
Ne olursa olsun “Huzur isyanda” dostlar !