11 Kasım 2012 Pazar

gizemli hikayeler serisi-6

Çıkamıyorduk. Bu trenin içinde bu zaman diliminde sıkışıp kalmıştık....Düşündüm,düşündüm ve düşündüm. Ve işte olmuştu. Aklıma bir çözüm yolu gelmişti.Bu çözüm yolu bugüne kadar izlediğim belgeseller ve okuduğum kitaplardı. Eğer Einstein haklıysa yeterince hızlanırsak ışık hızına yetişebilir, zamanı yavaşlatabilir ve başka bir evrene geçebilirdik. İşte cevap buydu.Ve ben yapmam gerekeni biliyordum. Bir kez daha TİLAYLON diye bağırdım.Tren hareket etmeye başladı. Şimdi tek yapmam gereken kızlara durumu anlatmak ve sakin olmalarını söylemekti. Ama bu onları korkutabilirdi. Ne de olsa birşey hatırlamıyorlardı. En iyisi kimseye birşey söylemeden planı uygulamaktı. Böylece bilgisayarımın başına oturduğum ana dönebilecek, kafamı kaldırıp S.'yi görecek ve ona gülümseyecektim. İşte tek hayalim buydu. Trenin yeterince hızlanmasını beklemeye başladım...Aradan yaklaşık 1 saat geçmişti ki, kazandığımız hızdan dolayı trenin içinde kusmalar, bayılmalar, nefes problemleri boy göstermeye başlamıştı. Bunun böyle olacağını biliyordum. Buna dayanamayacak bünyeler de olacaktı. Ama çoğunluğu kurtarmak için azınlığı feda etmemiz gerekiyordu. Ne kadar hızlı gittiğimizi bilmiyorum. O sırada gözlerim kararmaya başladı. Nefes alamıyordum. Hücrelerim, hücrelerim tek tek dağılıyor gibiydiler. Tanrım daha önce böyle bir şey hiç hissetmemiştim. Sanırım bileşenlerime ayrılıyordum. Artık kocaman bir karanlıktaydım. Evet ben de bayılmıştım...

Gözlerimi açtım. Yüzüme bir çadırın girişinden süzülen gün ışığı vuruyordu. Susamıştım. Yerimden kalkmaya yeltendim. Ancak tüm vücudumda inanılmaz bir ağrı vardı. Fakat başardım. Doğrulduğum yerden kumlar, tozlu ve sisli bir çadırın içini, ve ihtiyacım olan suyun bulunduğu testiyi görebiliryorum. Ne yapmıştım ben? Nereye ışınlanmıştık? Kızlar neredeydi? Daha doğrusu biz neredeydik? Testiden biraz su içtim. İğrenç bir tadı vardı. O sırada içeri uzun boylu renkli gözlü başında sarık olan bir çocuk girdi. Beni ayakta görünce kemiklerimi kırarcasına sarıldı ve dedi ki...

1 yorum:

  1. uzun bir aradan sonra yeniden hikaye yazmana sevindim. bir daha ara vermeden yazmaya devam etmen dileklerimle... 'bayan tavşan'

    YanıtlaSil